Pazartesi, Ekim 23, 2006

Alkış

Aslolan bir tiyatro oyununun sonunda; verilen tepkinin çokluğu değil, uyumlu olmasıdır. Alkışların ayakta olması değil ruhta olmasıdır aslında.
Yalnızlıklar vardır yaşam denen insanoğlunun marifet-i âlâsında. Hiç de bu kabiliyetinde yeterince başarı gösterememiş olsa da.. Bu yalnızlıklar düşürür insanı yollara. Düşürür yollara, aratır buluşacağı başka yalnızlar yalnızlık denen mutlak noktada.
Bulursa; mutluluğun başlangıcıdır bu nokta, -hele bir de başarılı yalnızlıkları yakalarsa- mutluluk der, dostluk der, aşk der insanın oğlu bunun adına. Evet, aşk da yalnızlıkların paylaşıldığı bir yalnızlıktır aslında. Özlem denilen de başkasında yaşanan yalnızlıktır aslında.
İnsanın oğlu yalnız doğar, yaşar ve ölür. Tek amacı yalnızlıkları paylaşarak tek marifeti olan yaşamı iyi yapabilmektir. Aşk olur hayatında, dost bulur, arkadaşlıklar kurar yalnızlıklar çatıları altında.
Kurduğu yalnızlıkları süsler, allayıp pullayarak sunar yeni karşılaştığı yalnızlıklara. Anlatır yaşamı, yaşamını, hayatı, hayatında yaşadığı yalnızlıkları.
Övgüsünü bekleyen yalnız bir anlatıcı gibi boynu beline kadar öne eğik, karşılığını bekler anlattıklarının. Kimileri yağa kalkar alkışlar anlatılanları, kimisi kalkar terkeder dinlemeden sunulan yalnızlıkları.
İşte bu noktada; bir tiyatro oyununun sonunda aslolan, verilen tepkinin çokluğu değil uyumlu olmasıdır. Alkışların ayakta olması değil ruhta olmasıdır aslında.

2 Comments:

Adsız said...

Arkadaşım Yavuz yazmak yürek işidir. Ve sen yazıyorsun. Yazarken Derinlere dalıp ne güzel inciler çıkarıyorsun teşekkürler. Paylaştığın için.

Senin yazılarında ferasetim yettiğince anladığım. Anlaşılmadığın. Fakat müsterih olki anlaşılmak o kadarda kayda değer bir olgu değildir. Binlere anlatırsın ama bir anlayan zor bulunur bu egoist bu bencil dünyada.

sen hep ne olmadığını anlatmaktasın. birileri çıkmış sen busun yok sen şusun demiş sense hep onların dediği olmadığını olmayacağını anlatmak mecburiyetindesin değilmi.

oysa sen nesin necisin ne yaparsın demediler oysa sen hep ne olmadığını değil ne olduğunu anlatmak isterdin değilmi.

aha ben dinliyorum

akalteke

crato said...

derdimin anlatmak olduğu doğrudur ama kimsenin ne kadar anlayacağını ben bilemem, yargılayamam.
anlatmak istediklerimi dinlemek isteyene...